Son yıllarda burun estetiğinin kamuoyunda onayını almanın en kolay yolu burun deviasyonu. “Burnumda deviasyonda vardı, onu düzeltirken ucunu da toplattım.” Ucu derken??? İyi geçmiş olsun da bu deviasyon 35-40 yıldır neredeydi?
Ben de kulaklarımı ameliyat ettirmek istiyorum mesela... Çocukluğumdan beri içimde bir uktedir. Babam “yelken kulaklım” diye severdi beni. Ne gerek var? Lüle lüle saçlarım, mavi gözlerim, fındık gibi bir burnum var! Neden bunlardan bahsedilmiyor? Çocuğu kendiyle barışık özgüvenli yetiştirmek varken neden kulaklara bu kadar yükleniliyor? Ayrıca sütçünün kulağı değil ya bunlar! Ya anadan, ya babadan!
Babamı bu konuda tek bırakmayan biri daha vardı; ilkokul öğretmenim. Gelip gidip “güsel kız olacaksın ama bu kulakları ne yapacağız?” derdi. Bugünkü aklım olsa “pardon ben okul sanıp geldiydim, ilkokul güzellik yarışması seçmeleri miydi?” diye sorardım.
Bu motivasyonla büyüyen bir çocuğun eline geçen harçlıkları biriktirip reşit olunca koşup kulaklarını yaptırması beklenir ama ben ameliyattan korkarım, o yüzden öyle bir şey yapmadım. Ancak doktor gelip “kızım kulaklarınız arası kurander oluşuyor soğuk algınlığı ve nezleden kurtaramazsınız ömür billah! Hem kepçesini düzeltip hem de azucuk ufaltacağuz” derse belki ikna olabilirdim. (*kurander;Karadeniz’de hava akımını ifade etmek için kullanılan Fransızca’dan gelen kelime. Fransızca’dan taa Karadenize nasıl gelmiş, yıllardır merak içindeyim.)
Bu yaşa kadar ittir kaktır geldik, artık bu estetik ameliyat opsiyonumu orta yaş bunalımına girince devreye sokarım.
Orta yaş bunalımı demişken neden erkekler bu bunalım periyodunda motorsiklet falan alıp kendilerine çıtır sevgili yaparken kadınlar da kendini estetiğe veriyor? Bunu sevmiyorum! Kuşağımızın sendromu buysa ben orta yaş bunalımına girmeyi reddediyorum ya da motor alıp çıtır sevgili yapan tarafta yer alırım.
Gerçi bu periyodun erkekleri de komik duruma düşürdüğü olmuyor değil! En sık rastlanılan orta yaş bunalımına girmiş adam cümlesi; “hayatımda hiç bir şey değişmedi; 30-35 yaş arasında yapabildiğim her şeyi yapabiliyorum”
İşte değişen tam da bu! 30-35 yaşındayken böyle cümleler kurmuyor veya kendini başkalarına kanıtlamaya çalışmıyor ve komik olmuyorsun!
Bu arada orta yaş krizine girip kibarlığı elden bırakmayanlar da varmış. 2-3 ay önce sohbet ettiğim bir arkadaşım, eski bir dostunun karısından ayrılırken “ Yaşlanıp çirkinleştiğini görmeye tahammülüm yok! O yüzden gidiyorum aklımda hep güzel kalman için seni terk ediyorum.” dediğini söylediğinde gülmekten gözümüzden yaş geldi.
Tekrar kulaklarıma dönmek istiyorum. Bundan birkaç yıl önce ilkokul öğretmenimle buluştum. Bu ilkokuldan mezun olduktan sonra yani yaklaşık 20-22 sene sonra öğretmenimi ilk görüşümdü. Bana ilk olarak “kızım sen zayıflamışsın” dedi J J J En son bıraktığınızda 30 kiloydum şimdi 50 kiloyum, iyi kötü büyüdüm demek istedim ama bir şey söyleyemedim. Oturduk sohbet ettik. Tüm sınıfı hatırlıyor, bense ancak yarısını... yine de hepsini ayrı ayrı konuştuk.
Yaşlanmış ama hala enerjik, hayat dolu. Kulaklarımla nasıl dalga geçtiğini hatırlattım. Hafif tebessüm etti ve ekledi, büyük oğlu estetik cerrahı olmuş hem de iyilerden biri, ne zaman istersem de gidebilirmişim...
hahhaha..böyle öğretmen düşman başına ne diyeyim :)
YanıtlaSilayrıca valla ben kepçe olduğunu hiiiçç farketmedim, üstelik gözlerimde bozuk değil:)
ayy canımsın :)
YanıtlaSil