17 Temmuz 2012 Salı

Kısa kısa

Olay mahali...
Şimdiye kadar sadece filmlerden aşina olduğum “Olay mahaline geri dönme psikolojisi” neymiş artık biliyorum. Ayrıca fena halde gerçekmiş!
Tatilde çakırkeyif sınırlarını geçip, gece yarısından sonra sohbet ederken kaldığımız otelin bahçesine kusan arkadaşımı sağ sağlim odasına götürüp bahçedeki izleri temizledikten sonra ertesi sabah kahvaltıya indiğimde içimde duyduğum dayanılmaz istekle olay yerine gittim. Geride iz kalmış mı diye kontrol etmek istiyorum. Ettim de... geceye şahit olan birinin anlayabileceği ama herhangi bir otel çalışanının ya da müşterisinin fark edemeyeceği izler oradaydı...
Konuyu araştırırken bu davranış şeklinin “analitik düşünme yeteneğine sahip suçlularda” görüldüğüyle ilgili de bir bilgi okudum  İşte! dedim kendi kendime “bu analitik benim!”

Örtbas edip temizlemeye çalıştığım kusmuk olmasa bu züğürt tesellisine ihtiyaç duyar mıydım bilemiyorum.

Espadrillerden özür...
Bu yıla kadar haftanın günleri unutmak iyi bir tatilin en önemli göstergelerinden biriyken parmak arası terliklerimi ters giymek ve bu şekilde gezmek bu tatile damgasını vurdu. Bir de o vaziyette müze gezdim. Ters giyilmiş terliklerime baka baka sorduğum soruları ciddiye alıp cevap veren müze görevlisi amcaya buradan sevgilerimi yolluyorum. Gönlümde ayrı bir taht kurdu, seviyorum onu!
Birkaç yazı öncesinde “sağı solu aynı ayakkabı mı olurmuş?” “Bu espadriller Fransızların modaya en büyük kazığıdır” diye iatıp tutan ben, şu an tükürdüğümü yalıyorum işte! Kayıtlara geçsin! 
Her fırsatta oturduğu yerde terliklerini çıkartıp yerdeki çimenlere ya da taşa basıp patilere özgürlük sağlayan  sonra terlikleri ters giyip uzun süre farketmeyen benim gibi tatil gevşekleri için tasarlanmış espadrilleri artık seviyorum. En kısa zamanda hemen bir çift edineceğim.
Sağı solu aynı bile olsa  bu ayakkabı cinsine yine de çift diyebiliyor muyuz acaba? Yorum yazın bilgi verin lütfen J

My Fair Lady
Pilot bölge seçilen Bağcılar hattındaki minibüs şoförlerine halkla ilişkiler eğitimi verip birer İstanbul beyfendisine dönüştürmüşler.
-Hoşgeldiniz efendim, nerede inmek istersiniz hanfendi?
-Beyfendi para üstünüz.
-Hanfendi ödeme rica edebilir miyim? Sanırım dalgınlığınıza geldi unuttunuz...
Replikler bunlarmış... Hoş valla! Haberlerde dinlerken bile keyiflendim. Hatta yakınlarda çalışan bir hat olsa keyfine kısa bir yolculuk yapacağım. Diyorum ki; oldu olacak başlarında kitap taşıyarak yürüme dersleri alıp sonrasında sosyeteye takdim edilseler...
1. Audrey Hepburn’un My Fair Lady’si  (seyretmeyen hemen bulsun izlesin J)  2. de bizim minübüs şoförleri olur J

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder