Evet rüya görmüştüm ama integral ve türev öğrenme isteğimde samimiydim. Türev ve integrali bilirsem belki, artık -eşek kadar olduğum bu yaşımda -hala sınav rüyası görüp stres olmam ya da sınav rüyası görsem de "vay arkadaş bildiğim yerden çıktı" deyip, kabus değil normal bir rüya tadında gecemi tamamlarım diye düşündüm.

Bunu düşündüğümün ertesi gece, yine bir sınav rüyasında buldum kendimi.
Rüyamda, lisedeki en çalışkan arkadaşım Bahar (şimdi Amerika’da Profesör oldu- yani hala en çalışkan) yanı başımda oturup sınav sorularını cevaplıyor. Oh yaşasın Bahar’dan kopya çekerim diye düşünürken, Bahar’ın karınca büyüklüğünde yazdığını ve hiç bir şeyi okuyamadığımı fark ediyorum. Sonra çaresiz soruları okumaya başlayınca türev ve integral sorulmadığını görüyorum.
Hatırladığım 2 soruyu paylaşmak istiyorum. Bir nebze olsun rüyalarınızdaki yaratıcılığa katkım olursa bahtiyar olurum;
Lise matematik sınavı rüya sorularım;
Soru 1- Sizce 5 ile 7 yi çarpalım mı bölelim mi?
Soru 2- Üçgenin iç açılarının toplamını 180 derece üzerine çıkartmak için yamuktan mı kareden mi borç alalım?
Böyle soru mu olur, mutlaka tuzak sorudur diyor ve hiç bir şey cevaplayamadan sınav süresini mel mel bakınarak bitiriyorum.
Bu defa “integral ve türev öğrenmek yetmez, rüyalarım beni sindirmenin bir yolunu nasılsa buluyor” diye uyandım.

Sonraki günlerde sohbet ettiğim her 3 kişiden 2 si belli aralıklarla sınav kabusu gördüğünü söyleyince biraz konu hakkında okumaya başladım. Rüya deyince de Freud’la karşılaşmadan olmuyormuş.
Okuduklarımdan aklıma en yatkın bulduğum açıklamayı paylaşıyorum sizinle;
Freud'a göre sınav rüyaları geçmişe özlemin belirtisiymiş. Bilinçaltımız, uykumuzda bizi özlemini çektiğimiz yıllara, öğrenciliğe, yani gençliğimize götürmeye çalışırken o yıllara ait en kuvvetli anılardan rüya dekoru hazırlıyormuş…
Dekor için seçilen anıya bak sen! Okul kırdığım bir ilkbahar gününü al, hoşlandığım çocuğun anket defteri verdiği günü al, daha olmadı illa sınavsa dekorun, kopya çekip, iyi bir not aldığım günü al... Bu bilinçaltının kendine göre bir mizah anlayışı var herhalde; “Al moruk gençliğini mi özledin? Gel buradan yak, hahaha! belki bu yaşının da kıymetini bilirsin” diyor...
Buradan sosyal bir mesaj vermeye, eğitimcilerimize seslenip; “çocuklarımızı sınav baskısıyla ezmeyelim, onlara sahip çıkalım” demeye hazırlanıyordum ki; kendime gelip;, “her yaşın ayrı bir güzelliği var, meyletmeyin gençlik yıllarına, gününüzün kıymetini bilin, bilinçaltınıza bu fırsatı vermeyin” diyorum.
Çok güzel bir yazı olmuş. Çok beğendim. Buraya da not düşeyim.
YanıtlaSil