Dünya 4,5 milyar yıl yaşında, tam 4,5 milyar!
İnsanın atası diye kabul edilen Homo Saphien ise 200.000 yıldır dünya üzerinde; yani biz!
Dünyanın yaşıyla, gezegendeki varlığımızın süresine bakınca, çok yakın ve çok kısacık bir tarihinin parçası olduğumuzu anlamak zor değil.
200.000 yıl, ortalama 75-80 yıllık ömrümüzü (ki eskiden çok daha kısa olduğunu biliyoruz) düşündüğümüzde aklımızı zorlayacak kadar da uzun! 80 yıl yaşadığımız varsayımından ilerlersek bu gezegen en az 2500 nesildir insana ev sahipliği yapıyor.
“Ne demeye çalışıyorsun bacım bu rakamlarla sadede gel” dediğinizi duyuyor gibiyim.
Şimdi geliyorum;
Sadet şu, 200.000 yıldır dünya üzerindeki insan, son 70-80 yılda dünyayı kendisi için yaşanamaz bir yer haline getirme konusunda büyük bir depar attı.
Sadet şu; dünya bizden önce vardı ve bizden sonra olmaya da devam edecek. Gezegenimize yaptığımız onlarca kötü şey, 4,5 milyar yaşındaki dünyaya en fazla bir çizik atar kanatır, daha fazlasını yapamaz! Dünya onda açtığımız yaraları 100 senede, olmadı 500 senede, daha da olmadı 1000 senede sarar. 4,5 milyar yıl yaşında olan bir gezegen için 1000 sene nedir ki!
Yok küresel ısınmaymış, artan plastik tüketimiymiş, fosil yakıtlarmış, şuymuş buymuş… Her gün, iç karartan bin bir tane felaket haberi…
Anlamıyor, öğrenmiyor ve ders almıyoruz.
Dünyanın bize değil, bizim ona ihtiyaç duyduğumuzu algılayamıyoruz. Zarar verdiğimiz şeyin, dünyadan önce, kendi yaşam koşullarımız olduğunu görmüyoruz.
Eee madem öyle bırakın artık! İçimizi şişirmeyin.
Şurada, şanslıysak ortalamada hepi topu 70-80 yıl yaşayacağız, onu da bırakınız bu korku senaryoları gölgesinde değil , ağız tadıyla yaşayalım.
Hem belki binlerce yıl sonra, nesli tükenen dinozorlar gibi, insan da geleceğin akıllı canlıları tarafından, fosil-bilimin sayfalarındaki tarihi yerini alır.
Ve bize bakıp “kendi sonlarını bizzat kendileri getirmiş olduklarından, zeki olduklarını düşünmediğimiz, bir de ‘insan türü’ geçmiş derler!