Eski yılı uğurladık yeni yılı karşıladık. Uğuruna inananlar kırmızı donlarını giydi, inanmayanlar normal donlarından şaşmadı ama öyle ya da böyle hepimiz yine, yeni umut ve beklentilerle karşıladık 2019'u.
Peki ya dileklerimiz ve beklentilerimiz değişen dünyamızla ne kadar uyumlu acaba?
Belki önümüzdeki yıl değil ama TV’lerimiz yakın gelecekte bizi takip edip neleri sevdiğimizi bilecek, beğenilerimize uygun film ve programlar önerecekler. Vizon Tele’ nin çok tutan esprisi “Zeki Müren de bizi görecek mi?” gerçek olacak. Bizi gözetleyen rahmetli Zeki Müren olmasa da birileri isterse bizi görüyor olacak.
Biyoteknolojinin yükselişiyle X-Men serisiyle hayatımıza giren hayali mutant kahramanlar, çok uzakta değil. Bugün, parasını pahalı arabalara, evlere, kısacası lüks tüketime harcayan zenginler, ilerleyen biyoteknoloji ile kendilerine daha uzun, sağlıklı bir hayat alabileceği gibi bugün yapamadıklarımızı yapmayı sağlayan uzuvlara sahip olabilecekler. Mesela; çita gibi koşan bacaklara, av köpeğinden daha iyi duyabilen bir buruna, kedi gibi sıçrayabilen kas ve iskelet sistemine ulaşmak hayal olmayacak hatta Muhammed Ali veya Mike Tyson’un demir yumruklarına bile… Yani biz fakirler fakir olmakla kalmayıp bir de genetik olarak da birer çöplük muamelesi göreceğiz
Amazon’un pilot uygulamasını yaptığı “Just walk out concepti” ile kasa ve kasa kuyrukları hayatımızdan çıkıyor. Böylece alışveriş merkezi kleptomanları, bir şeyler çalabilmek için, kendilerine yeni yerler aramak zorunda kalacak. Yol göstermek gibi olmasın ancak lokal sebze meyve pazarlarına ya da direkt bağa-bostana girebilirler…
Eğer bu “just walk out” neymiş diyorsanız aşağıdaki videoyu izleyin!
https://www.youtube.com/watch?v=s7_5VlN0qjc
Bugün Amerika, Fransa, Almanya, İngiltere ve hatta Türkiye'nin insansız uçak teknolojisine sahip olduğunu biliyoruz. Amacı ve maliyeti düşünüldüğünde yaygınlaşması yakın bir gelecekte çok kolay gözükmüyor ama Tesla’nın ürettiği insansız otomobillerin hayatımıza girmesi o kadar da uzakta değil. Dövülecek Uber şoförü kalmayınca bizim taksiciler ne yapacak diye düşünüp keyifleniyorum, ne yalan söyleyeyim!
Uçaklar ve arabalar bile insansız çalışabiliyorsa daha nice meslekler insana gerek duymadan yapılabilir hale gelir, kalanını da sizin hayal gücünüze bırakıyorum ya da Google’a sorun.
“Oturduğun yerden rahat rahat bunları yazıyorsun da sana bişi olmayacak mı” diye merak eden varsa söyleyeyim; 12 yıl sonra emekli oluyorum. Bu yazdıklarım olup bitmeye yeni başladığında ben tıkır tıkır emekli maaşımı almaya başlamış olacağım.
“Hiç mi ümit yok” derseniz, bence zor! Ancak yıllar sonra, gezen tavukların nostaljik yükselişi gibi “bu mesleklerin de insanlısı daha güzeldi bee!” denirse belki o zaman…