25 Kasım 2016 Cuma

Ah sizi gidi fakirler bunlar hep sizin yüzünüzden!



Donald Trump’ın destekçileri kendisini “Heil Trump” diye karşılıyorlar. Yani “Heil Hitler” gibi. Yani “çok yaşa Trump!” Üstüne bir de ülke dışına çıkarmayı planladığı göçmenler ve Latinleri toplama kamplarına alırsa kimse şaşırmayacak.


Yeni başkan seçildiği için gözler üzerinde (en çok da benimki). Koltuğuna oturduktan sonra gücünün ve zenginleşmesinin etkisiyle zaman içinde bizi doz, doz  bu kötülüğe alıştırmadığı için bu kadar tepki veriyor olabilirim. Bence Trump en başından beri yeterli özgüvene daha doğrusu mali güce sahip olduğundan bir takım ahlaki değerlere sahipmiş gibi davranmıyor.

Yani ortamı uygun olan herkes yeterince kötü ya da herkes potansiyel kötü diyeyim. Yani iyiler yeterince parası ve gücü olmadığından iyi.  Para adamı bozmuyor, paranın olmadığı ya da az olduğu yerde bir takım ahlaki değerler yaratıyor insan; iyi ol, ahlaklı ol, güçsüzü koru, adaletli ol… vs. vs. Bunlar bedava tabi.

Trump’u biraz rahat bırakayım ve şöyle bir dünyaya bakalım.

Pakistan boğazına kadar yolsuzluk ve hırsızlığa batmış, Malezya’yı ülkesini dolandıran bir zorba yönetiyor. Petrol zengini Araplar çılgınca para harcarken Müslüman kardeşleri!! açlıktan kırılıyor. Pakistan bizim dostumuz diyen Hindistan’ın içten içe düşmanlığı tırmandıran  ikiyüzlü biri yönetiyor. Kolombiya’da hükümetle gerillalar arasındaki “savaş bitsin mi” diye yapılan referanduma hayır “bitmesin” cevabı çıkıyor, Filistin ve İsrail arasındaki çatışma neredeyse yarım yüzyıldır sürüyor...

Bugün sabah işe gelirken radyoda dinledim. İsviçreli Credit Suisse, dünyadaki tüm gelirin %90 ‘ının dünya nüfusunun %10’luk kısmının elinde olduğunu, dünya nüfusunun en fakir %20’lik kısmının toplam gelirinin, dünyanın en zengin 60 kişisinin gelirinin toplamından daha az olduğunu açıklamış. Fakirlerin ortalama ömrü de  zenginlerin ortalama ömründen 10 yıl kısaymış… Bu, şimdiye kadar  açıklanmış en büyük gelir dağılımı adaletsizliği oranlarıymış. Ah sizi gidi fakirler bunlar hep sizin yüzünüzden!

Şimdi bu ahval ve şerait içinde  ülkemizde basın özgürlüğü yokmuş, gazeteciler , yazarlar hapisteymiş… Ülkede adı konulmamış bir iç savaş varmış… FETÖ darbe yapmaya çalışmışmış, ülkenin gayrisafi milli hasılası oymuş buymuş…Kulağa biraz daha az yaralayıcı  gelmeye başlamadı mı?

Artık işlerin iyiye gideceğine olan inancımı yitiriyorum ve dualarımı aşağıdaki gibi değiştiriyorum.

Ülkemde kötü olayları geride bırakamıyorsak ve gelişemiyorsak eğer, diğer ülkeleri de geri bırak (konudan bağımsız ama;  beni zayıflatamıyorsan da diğer arkadaşlarımı şişmanlat!) sen  Ya Rabbim.

11 Kasım 2016 Cuma

Hey! Bir sonraki Amerika Başkanlık Seçimleri Adaylarını Açıklıyorum

F

Lex Luthor, Yeşil Cin, Joker  ve Doktor Ahtapot!









Ben şimdiden Lex ile Joker’in kıran kırana birbirine girdiğini görebiliyorum.  Benim oyum Joker’e ama tabi kampanyalarını da takip ettikten sonra son kararımı vereceğim.

İyiler ezik. Ne kadar büyük güçleri olursa olsun, öz güvenleri eksik. Bak Spiderman’e, Batman’e, Süperman’e yaptıklarından emin olamadıkları, kendilerini kaybolmuş hissettikleri, pek çok anlarına şahit değil miyiz?
Kötülerin hiç tereddüt ettiğine şahit oldunuz mu? Hiç vazgeçtiklerine ? Ya da az da olsun cesaretlerinin kırıldığına…

İyilerin  içinde ticaretten ekonomiden anlayanları, zekaları ile yoktan var edilmiş büyük servetleri, şirketleri, petrol kuyuları, elmas veya  kömür madenleri olanlar biliyor muyuz? Kafalarını, kaslarından daha çok kullandıkları oldu mu? Özel güçleri olmazsa, kötüler karşısında herhangi bir avantajları var mı?

Tiplerine bakalım; pelerinler, çizmeler, taytın üstüne don giymeler, kafada maskeler, briyantinli saçlar… Hepsi kendini beğenmiş, duygusal inişleri çıkışları olan rüküş birer “Diva” adeta.




Arkadaş pelerin sürtünmeyi arttırıp hızını keser uçarken, o botlar yazın  mantar yapar ayakları, o maskenin içinde insanın suratı isilik döker… Gerçek hayattan uzak, acayip tipler bunlar!


Bize yıllardır kötü olarak tanıtılan karakterlere bir göz atalım; Lex Luthor ve Yeşil Cin  birer  bilim ve iş adamı, Doktor Ahtapot bilim adamı, Joker ise geçmişi gizemli ama incelikli  bir zekaya sahip deli dahi biri …. Hepsinin gerçek hayatta karşılığı var.

Kimse ne üdüğü belirsiz, duygusal dramalara kapılacak, dış görünüşünü fazla önemseyen gerçek hayattan kopuk kahramanlara güvenmiyor.
Günümüz dünyasında; ekonomiden anlayan, her tehditti bir fırsata çeviren, zorluklarla vazgeçmeyen, cesareti kırılmayan, kıvrak zekalı ve inandığı amaç için çalışırken tereddüt etmeyen gerçek karakterler revaçta.

İyi’ler size sesleniyorum; daha geç olmadan  kötülerden neler öğrenmeniz gerektiğini düşünmeye başlayın.

Ya da  “welcome to a world without rules” (kanunsuz bir dünyaya hoşgeldiniz)